-
1 ski
n m1 matériel kayak [ka'jak]2 sport kayak sporu♦ ski alpin dağ kayağı, yamaç kayak♦ ski de fond düz kayak3 ski nautique su kayağı -
2 faire
Iv t1 fabriquer yapmak2 mesurer ölçüm değeri◊Cette table fait deux mètres de long. — Bu masa iki metre uzunluğundadır.
◊Ça fait vingt euros. — Yirmi euro ediyor.
3 égaler eder [e'deɾ]◊Deux et deux font quatre. — İki, iki daha dört eder.
4 exécuter bir şey yapmak5 effectuer meşgul olmak◊Je ne sais pas quoi faire. — Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.
6 accomplir gerçekleştirmek7 avoir comme activité bir faaliyet, bir iş yapmak8 neden olmak◊Ce gâteau fait envie. — Bu pasta arzular uyandırıyor.
◊Ces vacances m'ont fait du bien. — Bu tatil bana iyi geldi.
♦ cela ne fait rien bir şey değil9 avoir comme aspect yapmak10 davranış [davɾa'nɯʃ]11 exprimer ifade etmek12 yol almak◊Nous avons déjà fait vingt kilomètres. — Şimdiden yirmi kilometre yol aldık.
IIv iyapmak, etmek◊Il a bien fait. — İyi etti.
◊Vous feriez mieux de rentrer. — Evinize dönseniz dha iyi edersiniz.
v imperszaman veya iklim gösterir◊Il fait nuit. — Gece oldu.
◊Il fait beau. — Hava güzel.
IVv auxcauser (suivi d'un inf.) neden olmak◊Fais-moi penser à lui téléphoner. — Ona telefon etmemi hatırlat.
-
3 skier
v ise déplacer avec des skis kayak kaymak -
4 hors-piste
См. также в других словарях:
kayak — kaymak (yenecek) III, 167bkz: kanak, kıyak, konak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
kayak — is., ğı 1) Kar, su veya çim üzerinde kaymak için ayağa takılan araç 2) sp. Bu aracı kullanarak yapılan spor Birleşik Sözler kayakevi su kayağı … Çağatay Osmanlı Sözlük
kanak — kaymak I, 383bkz: kayak, kıyak, konak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
kıyak — et suyu yağı, tereyağı, kaymak, III, 32bkz: kanak, kayak, konak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
konak — bir çe;it kaba darı, I, 384; II I, 347bkz:koyak kaymak (yenecek), I, 383bkz: kanak, kayak, k ıyak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini